23 Şubat 2011 Çarşamba

Dodaş'ın Cevdet Rahmetli Oldu

Bir kaç gün önce Dodaş'ın Cevdet'in yani Cevdet Şahin'in vefatını büyük üzüntüyle öğrendim. Allah rahmet eylesin.

Çete Fikri (Zengin) amcamın küçük kızı Tesmiye'nin kocası olması münasebetiyle eniştemiz olurdu. Bu nedenle çocukluğumdan beri tanıdığım bir insandı.

Benim bildiğim kadarıyla Cevdet enişte çalışkanlığı ve dürüstlüğüyle örnek insanlardandı. Rahmetli iç güveyisi olmasından dolayı yıllarda geri planda kalmış, bir nevi emir kulu olmuş bir insandı. Hereco köyünde kayınpederi ile bir başka köy sakini arasında yıllar süren cedelleşmelerde ezilmişti. Bunun sonucu olacak ki köyde uzun zaman kalmadı. Yeri yurdu satıp İstanbul'a, İçmelere göçtü. Kızları gelin olmuştu. Oğlu Cevat ekmeğini çıkarır olmuştu, ama o hala çalışıyordu. Ve çalşırken de öbür dünyaya göçtü. Birilerinden gemide çalışırken dengesini kaybedip düştüğünü ve bir hafta kadar sonra da vefat ettiğini duydum. Çocukluğumda bir gün binmeyi hayal ederek bir tür sevdalısı olduğum gemilerden artık nefret ediyorum desem yalan olmaz. Onca insanımızın canına, sakat kalmasına mal oldu bu gemi işi. Biliyorum suç gemide, gemicilikte değil. Korunmasız, güvencesiz, eğitimsiz bu insanlarımızı çalıştıranlarda. Ama insanın duygu dünyası ferman dinlemiyor ki...

Köyden her ayrılan gibi o da köyünün hasretiyle yanardı. Hatta bir ara sattığı yerleri geri almak için girişimde bulunduğunu duymuş, doğrusu biraz da üzülmüştüm. Üzülmem köycülükten tam sıyırtmışken geri dönüş kapısını zorlaması nedeniyleydi. Şu ya da bu biçimde imkanı olanın köyden kurtulması gerekiyordu, kuşkusuz bu ne kadar iyi şartlarda olursa o kadar iyiydi. Ama en iyi her zaman iyinin düşmanıydı ve onu beklemek insanı iyiden de edebiliyordu.

Sobodüzü'nün Hocası

Cevdet enişteyle ilgili anılardan bir "Sobodüzü'nün hocası" muhabbetidir. Sobodüzü Hereco köyünde kır bir mevkidir. Günlerden bir gün Alaçam'dan bir arabaya biner Cevdet Şahin. Yanında rahmetli Apdilin kızı Satu ninem de vardır. Cevdet enişte İstanbul'dan çalışmadan dönmektedir. Kıyafeti o yörenin insanı için oldukça şıktır. Oralarda böyle şık giyinen kim olarabilir? Olsa olsa öğretmen ya da imam. Halkın diliyle söylersek "hoca". Araba kalabalıklaştıkça sürücü "hocam şöyle biraz yanaşsanız da birisi daha otursa" nevinden bir söz eder. Arabadaki bir başka yabancı nineme "bu hoca nerenin hocası?" diye sorunca o da "Sobodüzü'nün hocası" der. Cevdet enişteyi ve Sobodüzünü bilenler basarlar kahkahayı.

Cevdet enişteyle ilgili çocukluk yıllarımdan aklımda kalanlar:

Askerliğini bahriye olarak yapmıştı. Bahriyeli elbisesiyle askerden (ya da izinden) döndüğünü hatırlıyorum.

Çok iyi tırpan sallardı. O ot biçerken tırpan yılan gibi kayardı otların üzerinden Kol kasları güçlüydü. Anatomi derslerinde örnek olarak gösterseler diye geçerdi içimden.

Nur içinde yat Cevdet enişte.

Başınız sağolsun Tesmiye abla, Cevat, Nurgül, Nurdane...

Başınız sağolsun Benzet Amca ve Dodaş sülalesinin diğer insanları.