9 Aralık 2009 Çarşamba
Misir
Misir, yani mısır, Karadenizli'nin, hele de fukara ise, hem ekmeğidir hem de katığı. Ekmeği, çorbası, aşı, patlağı daha neleri neleri yapılır. Püskülünden bıyıklar mı yapılmaz, sapından yastıklar mı doldurulmaz. Mısır ununa bulamadan hamsinin bile tadı eksik kalır.
Rahmetli Erkan Ocaklı ne de güzel söylerdi:
Misiri kuruttun mu
Anbarda duruttun mu
Nenen çarık giyerdi
Bunları unuttun mu (Nakarat)
Suda pişmiş misiri tuzlayıp yiyeceksin
Misirin türküsünü benden dinleyeceksin
(Nakarat)
Köydeki kızlarınan ırgatlıklar ederduk
Misirn püskülünden sigaralar içerduk
(Nakarat)
Korko çorbası derler misirin çorbasına
Benden selamlar olsun misirin babasına
(Nakarat)
Misirin ekmeğini ederler saç altına
Bizim sofrada misir benzer sarı altına
(Nakarat)
Gardaş beşikte seni nenen donatmadı mı
Seni yaradan Mevla beni yaratmadı mı
(Nakarat)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder