14 Ağustos 2010 Cumartesi

Yağmur hasreti

Yukarıkoçlu yağmura, suya hasret bir yerdir. Su azlığı yazın hem sulama hem de içme suyu sıkıntısı şeklinde kendini gösterir. Büyüklerimden, köyde yağmur duasına çıkıldığını duymadım ama yağmurun kıt olduğu zamanlarda çocukların yaptığı şu etklinliği babam dahil bir çok kişiden dinledim.

Çocuklar bir araya gelip bir kurbağa yakalarlar. Kurbağayı sırt üstü getirip ayajklarından yassı bir tahtanın üstüne bağlarlar. Ellerine bir torba ya da çuval alırlar. Ev ev dolaşmaya başlarlar. Her evin kapısına vardıklarında,

"Edeno, Gödeno
Tam üstünde bonduruk
Gide gide yorulduk
Ver Allam ver
Selli sulu yamur"

derler. Evden biri çocukların başından aşağı bir tas suyu serptikten sonra onlara yumurta, kuru üzüm, şeker, helva, yağlı yufka ekmeği gibi köy yerinde değerli sayılan yiyeceklerden verir.

Köy dolaşıldıktan sonra çocuklar bir ağacın dibine oturup topladıklarını afiyetle yerler.

Sabileri sevindirmek... "Fiili dua" dedikleri tam da bu olsa gerek.

(Konunun etnolojik boyutu için okuma önerisi: Doç. Dr. Orhan Acıpyam dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/26/1039/12538.pdf )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder